19 Şubat 2015 Perşembe

KORKUYORUM

Bir süredir bloguma bir şey yazmak için sayfayı açıyorum boş sayfaya bakıp bakıp kapatıyorum. Ben sinirliyken, üzgünken içinden geçenleri haykıramayanlardanım susarım, ölümüne susarım bir şey yok derim ağzımı mühürlerim.. İçim şişer kendi kendime anlatıp kendi kendime üzülmekten…

Özgecan’a da çok üzüldüm ve her gün haberlere bakmak için hangi gazetenin sayfanı açsam yine çok üzülüyorum. Bir gün Ayşe oluyor üzüldüğüm diğer gün Gizem başka gün Hatice isimler değişiyor kader değişmiyor.  

Özgecan tek suçu evine gitmek istemek olan bir arkadaşımız kardeşimiz.  Sadece evine gitmek istemişti. Bu kadar basit işte bu kadar ucuz artık hayatımız bir varmış bir yokmuş oluyorsun çalıyorlar senden geleceğini tüm suçsuzluğuna rağmen, kadın olduğun için. İçleri çürümüş olduğu için, ne devletten ne suçtan ne cezadan korkmadıkları için.

O anneye nasıl dediler acaba kızına tecavüz edilmiş, bıçaklanmış sonrada yakılmış bir köşede diye. Bir baba oğul bir de arkadaş yapmış bunu kim nasıl dedi acaba, nasıl diyebildi.  Koydu mu kendini o annenin yerine kendi yavrusunu koyabildi mi Özgecan’ın yerine, benim yavruma da yaparlarsa diye geçti mi içinden. Yakaladığı canileri devlete hukuka(!) teslim ederken rahat mıydı içi?  

Ben çok korkuyorum artık bu ülkede yaşamak bu adalet beni çok korkutuyor. Sokakta yalnız yürümek işkence. Sürekli tedirgin olmak, herkese şüpheyle bakmak başına bir şey gelirse seni değil onu koruyan bir sistemin içinde olmak çok korkutuyor beni. Ben evde yalnız kalmaktan korkmazdım hiç şimdi 10 dakika yalnız kalsam her tıkırtı büyüyor kulaklarımda.

Otobüsler minibüsler her an taciz edilebileceğin en tehlikeli yerler cesaretini toplayıp öyle binmen gerekiyor. Tepki versen başına ne geleceğini bilmiyorsun böğrüne bir bıçak saplayabilir ve sen çek elini dediğin için ölebilirsin. Yardım istesen yardım bulamazsın, çünkü biliyorsun başkası senden yardım istediğinde sende yardım edemiyorsun korkuyorsun adam ne çeşit bir bela, inince seni takip etmeyeceğini bilmiyorsun orada sana da bir şey yapmayacağını bilmiyorsun. Tüm bunları düşünerek cesaretini toplayarak çantana sıkı sıkı sarılarak biniyorsun araca.

Sokakta yürürken telefonu pantolonunun cebine koymaya çalışıyorsun çantanı çalarlarsa yardım istemek için yanında kalsın diye, tabi birde yolda çok telefonla konuşup fazla kurcalamıyorsun elinden kapmasınlar diye.

İş görüşmesine gidiyorsun kalbin çarparak yeni bir iş heyecanından çok üçüncü sayfa haberleri var gözünün önünde, ama yaşamak için çalışmak lazım topluyorsun yine cesaretini düşüyorsun yola.

Kocan dövüyor karakolda kocadır döver deyip barıştırıyorlar aynı eve geri gönderiyorlar. Bıçakla seni öldürmek için saldırıyor, sen nasıl adamsın karına saldırıyorsun dediğin için tahrik var deyip salıyorlar adamı.

Etek giyiyorsun tahrik oluyorlar, pantolon giyiyorsun tahrik oluyorlar, şalvar giyiyorsun yine tahrik oluyorlar. Ufacık bebeklerden tahrik oluyorlar, oğlan çocuklarına tecavüz ediliyor onlardan bile tahrik oluyorlar ve onlar tahrik oluyor diye indiriyorsun cezalarını.
Bir dükkanın camına kar oynarken kar topu geldiği için öldürüldü bu ülkede bir kadın ve cani çıkarak bana bir şey olmayacak raporum var benim dedi övünerek.

Oysa her suçlu bilse çekeceği cezanın ömrünün sonuna kadar alacağı her nefesin ona zehir edileceğini.
Cana kıyarsa canından olacağını, çalarsa bir daha sokağa ne zaman çıkabileceğini tahmin edemese, en ağır işlerde zincirlerle çalışsa, her suça ama her suça devletin hesabını en ağır şekilde soracağını bilse biz mi korkardık yaşamaktan yoksa o caniler mi korkardı el uzatmaya göz koymaya.
Hırsızı karakoldan salarsak, katile iyi hal indirimi verirsek, tecavüzcülerin suçunu tecavüze uğrayanın rızası vardı diye affedersek biz nasıl yaşayacağız.

Bu ülkede her gün ama hergün bunlar olurken bizden 3 çocuk istiyorlar, ben bir tanesini yapıp yapmamayı bin kez düşünüp, geleceği için  her seferinde korkudan uykularım kaçarken nasıl olacak??

Özgecanın ailesine Allah sabır versin , yardım etsin …

Kimsenin hakkı yokken anayı babayı evladından ayırmaya onlar bu acıyı çekiyor hiçbir şey dindirmez acılarını, hiçbir şey geri getirmez güzel ÖzgeCanı geri. Ama 3-5 sene sonra salarlarsa o caniyi sokağa bir kez daha ateş düşer o yüreklere.

Allah hepimize yardım etsin korusun. Kendimizi koruyamadığımız zamanlardan savunamadığımız zamanlardan arkamızda hissedemediğimiz adaletten Allah korusun bizi.


4 yorum:

  1. gidişat hayra alamet değil. korkulmayacak hiç değil. Rabbim sonumuzu hayır eylesin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef dediğiniz gibi gidişimiz hiç hayırlı değil, sonu ne olacak bu gidişin korkarak bekliyoruz.

      Sil
  2. Maalesef çok üzgünüz...
    Ortam hiç güven vermiyor...
    Böyle şeylerin tekrarlanmaması için dua ediyoruz.. :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef artık ülkemizde güvenliğimiz yok, her an tetikte olmamız gerekiyor.
      Özgürlüğümüzü elimizden alıyorlar...

      Sil